top of page

Takma Kafana Şapkadan Başka Hiçbirşey!

Valla kim demiş bilmiyorum; Atalarımız mı, büyüklerimiz mi, gençlerimiz mi? Yoksa, başka memleketlerden mi bize geldi... İyi demişler hoş demişler de, demesi kolay uygulaması zor bir durum daha...

Aslında hayatımızı zindan ederiz kendimize. Yok o bana böyle davrandı, şöyle söyledi, ay kırıldım ay bayıldım, çok yanlış davrandım falan filan... Hepsi boş. Olan oldu mu, oldu. Eeee şimdi neyin peşindesin? Sen geceler boyu uyuyamazken kara kara düşündüklerin, takıldıkların seni o kadar takıyor mu bakalım. İş işten geçmiş... Ya zamanında en uygununu bulacaksın; söyleyeceğin sözün, yapacağın işin, bitireceğin olayın. Ya da, oturup deli gibi yemeyeceksin kendini. Unut, unut, unut...

Hep şöyle deriz; ''Valla ben hiç kin tutmam, affederim, oralı olmam. Ama kırılırım, unutmam.'' Bu ne demek şimdi? Cümle aynı cümle, aynı anlam ama devrik. Onun gibi birşey. Şapkanı tak çık. Şapka kullanmayı sevmiyorsan, bırak başına güneş geçsin. Takılma, dert etme, alınma.

Mesela bak ben; her zaman yazdığım o güzel kalemimi bulamıyorum. Her yeri talan ettim, illa ki onunla yazacağım. Niye acaba, mantık ne? Ağaçtan yapılmış kalemim altın yaldızlar mı saçıyor, bana özel yetenekler mi bahşediyor? Allah'ın kalemi... Ara ara çıldırdım. Hani ne oldu şapkaya? Kafa kalmadı ki şapkayı takayım. Sonunda bir başka kalemle devam. Çok da güzel yazıyor. Yoruldum, sinirlendim. İşte olan bu. En basit örneklendirmeyi verdim size, gerçek ama saçma.

Hayatımızı yaşayalım, bırak giden gitsin. Kaybolan kaybolsun. Sen yola devam et. O zaten yeterince engebeli. Bir de üstüne dağlar dikme. Kay yokuş aşağıya, ohhh rüzgar vursun yüzüne. At fazlalıklarını, at at at hafifle!

'Funda Ceylan'

ree

Comments


Birşey yap, güzel olsun. Çok mu zor?

O vakit güzel bir şey söyle. Dilin mi dönmüyor? Güzel bir şey gör veya güzel bir şey yaz.

Beceremez misin? Öyleyse güzel bir şeye başla.

Ama hep güzel şeyler olsun. Çünkü her insan ölecek yaşta...

             ''Şems-i Tebrizi''

bottom of page